Ukrayna’da savaşın başlaması sonrasında Rusya’ya 3’üncü ziyaretini gerçekleştirecek Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un ekimde yapılacak Rusya Enerji Haftası programına ilişkin davetini kabul ettiğini, başkent Moskova’ya gideceğini söyledi.
Avusturya’nın başkenti Viyana’da Avusturya Dışişleri Bakanlığının ev sahipliğinde, Macaristan, Slovakya, Slovenya ve Çekya Dışişleri Bakanları, düzensiz göç, Rusya-Ukrayna Savaşı, enerji sorunu gibi konuları görüşmek üzere bir araya geldi.
Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjarto, Rusya ile diyalog kanallarının açık tutulması inancında olduğunu, diyalog kanallarının kapatılmasının barışa yönelik adımların atılmasını da sınırlayacağını söyledi.
Bu yıl içinde 3. Rusya ziyareti
Ukrayna’da savaşın başlaması sonrasında Rusya’ya gerçekleştireceği 3’üncü ziyaret ve olası bir enerji anlaşması yapıp yapmayacaklarına ilişkin soruyu yanıtlayan Szijjarto, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un 11-13 Ekim tarihlerinde Moskova’da yapılacak Rusya Enerji Haftası etkinliğine yönelik davetini kabul ettiğini belirtti.
Szijjarto, “Bakan Lavrov ile yaptığımız görüşmenin ardından bu yılki Rusya Enerji Haftası etkinliği için yapılan daveti kabul ettiğimi ve katılacağımı kamuya açık bir şekilde duyurdum. 13 Ekim’de Moskova’ya ziyarette bulunacağım. Burada enerji konularından sorumlu Başbakan Yardımcısı Novak ile buluşup, enerji işbirliği hakkında konuşacağız ancak bizim halihazırda herhangi yeni bir anlaşmaya ihtiyacımız yok.” dedi.
Toplantının ana gündem maddelerinden birini oluşturan düzensiz göç konusuna da değinen Szijjarto, düzensiz göç konusunun her geçen gün arttığını ileri sürerek, bu hususta daha önce görülmemiş yeni gelişmelerin yaşandığı, “insan kaçakçıları ve düzensiz göçmenlerin Macar emniyet güçlerine karşı silah kullandığı” iddiasında bulundu.
Szijjarto, ülkesinin güney sınırlarında düzensiz göçe ilişkin gerginlikler sürerken, Batılı bazı dostlarının göçmenlerin Avrupa Birliği (AB) içinde dağıtılması yönünde görüş bildirdiklerini, bu tür yaklaşımların hem insan kaçakçıları hem de düzensiz göçmenleri cesaretlendireceğini savundu.