Erzincan İliç’te Anagold Madencilik’in işlettiği maden ocağında meydana gelen facianın üzerinden 7 gün geçti. Göçük altındaki 9 işçinin çıkarılması için bekleyiş sürerken; bölgede “siyanür sızıntısı” iddiaları madenin yakınındaki köylüleri tedirgin etmeye devam ediyor. Maden alanına 11 km uzaklıkta hayvancılıkla geçinen Bağıştaş köylüleri, “siyanür tehlikesi” nedeniyle süt ve peynirlerini satamadıklarından yakındı.
“BİR BALİK TUTUP DA YİYEMİYORUZ, GEÇENLERDE BİNLERCE BALIK ÖLDÜ”
87 yaşındaki Ahmet Temel ise, Kayacık köyünde yaşıyor. Temel köylerinin Fırat’a 50 metre mesafede olduğunu belirterek, geçtiğimiz günlerde nehirde toplu balık ölümleri olduğunu söyledi. Temel, “Önceden bizde meyve de ceviz de olurdu. Bitkilerin bile menfaatini alamıyoruz. Madenden sonra biz mağdur duruma düştük. Zararı çok. Bir balık tutup da yiyemiyoruz. Neden? Tehlikeli diye. Korkuyoruz. Bu nedir nereye kadar gidecek bu iş. Tedbir de almıyorlar asla. Geçen gün bizim orada binlerce balık öldü. 50 metre baraja benim evim. Doğru dürüst meyve alamıyoruz. Doğru dürüst suyumuzu içemiyoruz. Dağdan gelen bir su ondan bile korkuyoruz. 50 sene gurbette kaldım buraya geldim huzurum kaçtı” dedi.
Kemal Yıldırım, “Ben süt satmayla geçinen bir insanım. Bu patlamadan sonra benden süt isteyen yok. Memuru, jandarması herkes benden süt alırdı şu anda yok. Burası vatanımız, göçecek yerimiz yok. Benim de oğlum Çiftay’da (taşeron maden şirketi) çalışıyor” dedi. Kayacık köyünden Ahmet Temel ise, ” Geçen gün bizim orada binlerce balık öldü. 50 metre baraja benim evim. Doğru dürüst meyve alamıyoruz. Dağdan gelen bir su ondan bile korkuyoruz” diye konuştu.
Geçimini hayvancılıkla sağlayan köylüler, “siyanür tehlikesi” nedeniyle süt ve peynirlerini satamadıklarından yakınıyor. “Siyanür tehlikesi” iddiasıyla içme suyunu kullanamayan Bahçecik köyü de Bağıştaş köyünün mezrası, iki köy karşı karşıya. Bahçecik ve Bağıştaş köyleri meraları ortak kullanıyor. Maden şirketinin meraları madene açmasının ardından Bağıştaş’taki hayvancılık da etkileniyor.