Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas: Bölgenin asıl sorunu elektrik değil, sulamadır
6 mins read

Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas: Bölgenin asıl sorunu elektrik değil, sulamadır

Ülke genelinde yıllık 15 milyar kWh’a yakın tarımsal sulamada enerji tüketimi olduğunu söyleyen Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, bu rakamın yarısının Güneydoğu Anadolu bölgesinde kullanıldığını söyledi. Arvas, bölgedeki yer altı su seviyesinin 700 metrelere kadar indiğini ve bu durumun daha çok enerji tüketimine sebep olduğunu belirtti. Enerji maliyetlerinin artması sebebiyle kaçak yolla elektrik tüketen çiftçilerin de bölgede yer aldığını belirten Arvas, ayrıca 7 yıldır elektrik borcunu ödemeyen çiftçilerin olduğunu da sözlerine ekledi.

Demografik yapısı ve verimli tarım arazileriyle Türkiye’nin en çok elektrik tüketen bölgelerinden biri olan Dicle Elektrik, özelleştirilmesinin ardından 10 yılı geride bıraktı. 2,2 milyon abonesi bulunan ve bugüne kadar toplamda 30 milyar TL’ye yaklaşan yatırımlarla bölgenin kalkınmasında önemli bir rol oynayan şirket, kaçak elektrik kullanımıyla da mücadelesini sürdürüyor.

“Güneydoğu Anadolu bölgesinde, yer altı sularını kullanarak tarımsal sulama yapan çiftçiler, su israfının yanı sıra yüksek miktarlarda enerji israfı yapıyor. Sulama kanallarının yetersizliği sebebiyle yer üstü suları etkin olarak kullanılamıyor. Aslında bölgede asıl sorun elektrik değil, bölgede sulama problemi var.”

“Tarımsal sulama aboneleri mahalleleri besleyecek enerji harcıyor”

Bölgede 100 binin üzerinde tarımsal sulama abonelerinin olduğunu belirten Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, “Bu sayının yaklaşık 35 bine yakını çok büyük ölçekte tarımsal sulama yapıyor. Büyük ölçekli tarımsal abonelerin kullandığı trafolar yaklaşık 100, hatta 200 abonelik mahalleleri besleyecek elektrik harcıyor. İsraf da bu noktada başlıyor. Modern tarım tekniklerini kullanmadan tarımsal sulama yapanların sayısı bölgemizde önemli bir çoğunluğa sahip. Vahşi sulama veya salma sulama olarak bilinen bu yöntem, ne yazık ki su israfını daha da artırıyor. Yer üstü sularını kullanarak sulama yapması beklenen çiftçilerimiz, sulama kanallarının yetersizliğinden yeraltı sularına yöneliyor. Bu sebeple çiftçilerimizin büyük bir kısmı elektriğe ihtiyaç duyuyorlar. Bu elektrik ihtiyacından dolayı da aslında sorun bir elektrik sorunu gibi görülüyor. Halbuki tarımsal sulama yapan çiftçilerin bölgemizdeki en büyük sorunu, sulama sorunu diyebiliriz” dedi.

İsrafın her iki boyutunu rakamlarla destekleyen Arvas, “Her sene suyun yer altı derinliği arttığı için bölgemizdeki elektrik tüketimi de giderek artıyor. Türkiye genelinde 15 milyar kWh’a yakın yıllık bir tarımsal sulama elektrik tüketimi var. Bu tutarın yaklaşık 7,5 milyarı ise bizim bölgemizde kullanılıyor.” dedi.

“Yer altı su seviyesi 600-700 metrelere kadar indi”

Yer altı su seviyesinin sürekli aşağı indiğini belirten Arvas, “20-30 metrelerden başlayan yeraltı suyu kullanım oranı, bazı bölgelerimizde 600-700 metreleri bulmuş durumda. Tabii bu da maliyeti çok fazla arttırıyor. Harcanan enerji kapsamında bakıldığında, tarımsal sulamanın çok da verimli olmadığını net söyleyebiliriz. Ayrıca sınırlı kaynaklarımızı bilinçsizce tüketmek, ciddi kuraklığa sebep oluyor ve yaşam kaynaklarımızı da tehdit ediyor” dedi. Arvas, sürdürülebilir bir sulama için DSİ tarafından bölgedeki su kanalı altyapısının hızlıca tamamlanması gerektiğinin de altını çizdi.

“Kaçak kullandığının farkında değil”

Kaçak elektrik kullanımı ile mücadele ettiklerini anlatan Arvas, “Karşımızda mahalle baskısı ile kaçak elektrik kullanmak zorunda hisseden bir kesim vardı. Onlarla iyi iletişimler kurarak elektriğin bir bedeli olduğuna hızlıca ikna ettik. Ancak bedava elektriği “en doğal hak” olarak gören ve azımsanmayacak sayıda bir kesim bulunuyor. Nesiller boyu süre gelen bu anlayıştan vazgeçmeleri için kendilerini ikna etmeye çalışıyoruz. Bu esnada kurduğumuz diyaloglar yanında, mevzuatın uygun gördüğü caydırıcı yöntemleri de kullanmak durumunda kalıyoruz. Bir kaçak kullanım tespit edildiğinde, tahakkuk ettirilen bedeller normal kullanımın çok üzerinde olduğu için caydırıcı olabiliyor. Üçüncü bir kesim olarak ise tamamen rant peşinde olan ve elektrik parası ödemediği için yıllık milyon TL’lerin üzerinde haksız gelir elde eden bir grupla karşı karşıyayız. En çok problem yaşadığımız bu kitlenin önemli bir kısmı tarımsal sulama abonelerini oluşturuyor. Bu kesim, ortalama yıllık 1 ila 5 milyon arasında elektrik tüketimi harcıyor.” ifadelerini kullandı.

“7 yıldır ödenmeyen elektrik borçları var”

2024’te borcunu ödemeyen çiftçilere elektrik sağlanmayacağının altını çizen Arvas, “Yedi yıldır bize borcunu ödememekte ısrar edem çiftçilerimiz var. Dolayısıyla uyarılarımızı dinlemediği halde borçlarını ödemeyen tarımsal sulama abonelerimizin borçlarından dolayı elektriklerini kesmek durumundayız. Kesinti olduğunda borcunu ödemek yerine ekininin yandığını ve bizim ülke ekonomisine zarar verdiğimizi belirterek durumu manipüle edecek yöntemler deneyebiliyorlar. Bu manipülasyon, maalesef bazı mecralar tarafından da destek görüyor. Dicle Elektrik olarak biz ise özellikle tarımsal sulama abonesi yapan çiftçilerimizin kaliteli enerjiyle birlikte en verimli biçimde tarımsal sulama yapmalarını hedefliyoruz. Şu ana kadar yaptığımız yatırımlarda da bu hedefimizi destekledik. Tarımsal sulama yapan çiftçiler 10 yıl önce günde iki saatlik elektrik bulabiliyorken, bugün altyapı çalışmalarımız ve desteklerimizle sahalarında kesintisiz enerji elde edebiliyorlar. 2013’te özelleştirmeyle göreve başladığımızda hizmet bölgemizde kayıp kaçak oranı yüzde 76’ydı. Biz bu oranı, saha ekiplerimizin etkin çalışmaları yanında OSOS, Smart Grid, SCADA gibi akıllı sistemler ve yapay zeka teknolojileri kullanarak mevcutta yüzde 43’e düşürmeyi başardık” diyerek sözlerini tamamladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir