Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Mart 2019 yerel seçimlerinden bu yana kırmızı bültenle aranan ancak seçim öncesi TRT ekranlarına çıkarılan Osman Öcalan’la ilgili tartışmalar devam ederken konuyla ilgili suç duyurusuna ilişkin karar verdi.
Şikâyete ilişkin konu hakkında soruşturmaya yer olmadığını belirten savcılık, Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılması ve Abdullah Öcalan’ın mektubunun Anadolu Ajansı’ndan (AA) servis edilmesinin, ifade özgürlüğü ve basının haber verme özgürlüğü kapsamında kaldığını söyleyerek AA ve TRT’nin yaptıklarının “basın özgürlüğü” olduğunu savundu.
BAĞLAMINDAN KOPARILDI
Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile kardeşi Osman Öcalan’ın açıklamalarının basında dolaşıma sokulmasının “ifade özgürlüğü” kapsamına alınması çifte standartı gündeme getirdi.
Gazeteci Merdan Yanardağ’ın Abdullah Öcalan ile ilgili yorumlarının bağlamından koparılarak hakkında soruşturma açılması tekrar gündeme geldi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Yanardağ’ın katıldığı Tele 1 adlı televizyon kanalında 20 Haziran 2023’te yayınlanan programdaki açıklamalarının “PKK/KCK silahlı terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerine başvurmayı teşvik edecek” nitelikte bulunduğu belirtilmişti.
İddianamede, Yanardağ “basın yoluyla suçu ve suçluyu övme” ile “basın yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından 1 yıl 6 aydan 10 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla yargılanmıştı.
Yanardağ’a 2 yıl 6 ay hapis cezası veren mahkeme daha sonra tahliye kararı vermişti. Yanardağ 101 gün tutuklu olarak hapis yatmıştı. Yanardağ, “Eğer bu yargılamadan bir ceza çıkarsa bundan sonraki düşünce özgürlüklerine esaslı bir sınır konulmuş olacaktır’’ ifadelerini kullanmıştı.