Kariyer mesleklerdeki merkez taşra ayrımı ve ortaya çıkardığı sorunlar

“`html

Okuyucularımızdan gelen talepleri yanıtlamak üzere buradayım. Bugünkü yazımda kariyer meslekleri arasındaki merkez ve taşra ayrımını ele alacak, bu ayrımın kaldırılıp kaldırılamayacağını ve ilgili özlük haklarını detaylı bir şekilde inceleyeceğim.

Gelir Uzmanları seslerini yükseltmekte kararlı

Gelir Uzmanları’ndan çok sayıda e-posta ve yorum aldım. Gelen bu geri bildirimleri paylaşarak meseleye açıklık getireceğim.

“1- Gelir Uzmanları kariyer meslekleri arasında yer almasına rağmen, 2011 yılında 666 sayılı KHK ile kapsam dışı bırakılmıştır. Yeni düzenlemelerle birlikte Gelir Uzmanları’nın dâhil olmasını ve yıllardır kaybettikleri özlük haklarının iade edilmesini talep ediyoruz. 2- Ayrıca, 2011 yılında merkezi ve taşra ayrımının ortadan kaldırılmasını ve bu haksızlığın giderilmesini istiyoruz, bu konuya yazılarınızda yer vermeniz önemli. 3- Taşra personeli olarak görev yapan kariyer meslek mensuplarına da değinmenizi bekliyoruz.” şeklinde birçok benzer yorum aldık.

Gelir Uzmanları ve Yardımcıları kariyer meslekleri içerisindedir

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36/A-11. maddesi, Gelir Uzmanları ve yardımcılarını kapsamaktadır. Bu meslek grubu, uzmanlık alanına geçmeden önce belirli bir süre yardımcı olarak görev almakta ve yeterlilik sınavı sonucunda uzmanlık unvanına atanmaktadır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, taşra teşkilatlarında daha fazla uzman istihdam etmeye karar vermiş ve gerçekleştirdiği sınavlarla birçok çalışanı Gelir Uzmanı olarak atamıştır. Bu uygulama, taşra personelinin niteliğini artırmayı ve mali haklarını geliştirmeyi hedeflemiştir. Uzun yıllar memur ve şef olarak çalışanların Gelir Uzmanı unvanını alması, mali açıdan önemli bir iyileştirme sağlamıştır.

Sonraki yıllarda düzenlemeler gereği, Gelir Uzman Yardımcısı istihdamına yönelik sınavlar yapılmıştır. Bu politika sonucunda personel kalitesi önemli ölçüde artmış, ancak bu süreçte uzmanlık aşamasına geçiş yapanların haklı talepleri de öne çıkmaya başlamıştır. Aynı talepler, SGK çalışanları için henüz bir düzenleme kapsamına alınmamıştır.

Merkez teşkilatında ise Maliye Uzmanları istihdam edilmektedir. Daha önce Devlet Gelir Uzmanı ve Devlet Muhasebe Uzmanı gibi unvanlar altında çalışanlar, ilgili yasa ile Maliye Uzmanı olarak atanmıştır.

Taşra Gelir Uzmanları veya Gelir Uzman Yardımcıları, bakanlıkların merkez teşkilatlarında görevli uzman yardımcılarına atanabilmektedir. Bununla birlikte, kariyer mesleklerde unvanlar arasında geçiş bulunmamaktadır.

Gelir Uzmanları özlük haklarının düzeltilmesini talep ediyor

657 sayılı Kanun’un 36. maddesinde belirtilen kariyer uzmanlarla aynı statüde olduklarını vurgulayan Gelir Uzmanları, özlük haklarının da eşitlenmesini istemektedir. Ancak, bu hasarların merkez teşkilatındaki uzmanlarla aynı seviyeye çıkarılmasının zor olduğunu belirtmek isterim.

Merkeze bağlı uzmanların sayısı, Gelir Uzmanlarının sayısından daha düşüktür. Bu nedenle ortaya çıkacak finansal yükün de uzun bir değerlendirme sürecine tabi olacağını bilmemiz gereklidir. Böyle bir düzenlemenin daha önce benzer şekillerde uygulandığı söylenebilir, bu kesinlikle doğrudur.

Yasal bir düzenlemeyle, tüm vergi denetmenleri vergi müfettişi olarak atanmıştı. Bu gelişme sonrası, Hesap Uzmanları, Maliye Müfettişleri ve Gelir Kontrolörleri de benzer şekilde atanmış ve moral motivasyonları olumsuz etkilenmiştir. Çünkü bu sıralama herkesin aynı seviyeye gelmesine yol açmıştır. Günümüzde ise vergi denetimi, yalnızca vergi müfettişleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Benzer bir durum, Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki ilköğretim müfettişlerinin maarif müfettişi unvanına geçirilmesinde de gözlemlenmiştir.

Peki, aynı uygulama Gelir Uzmanları için de gerçekleşebilir mi?

Gerçekçi olmak gerekirse, vergi denetmenleri ve ilköğretim müfettişlerine yapılan bu uygulamanın Gelir Uzmanları için uygulanmasının oldukça güç olduğunu düşünüyorum. Her şeyin kanunla yapılması mümkün olsa da uygulama aşamasında zorluklar kaçınılmaz olacaktır.

Gelir Uzmanlarının ek göstergeleri, son düzenlemelerle 3600 olarak belirlenmiştir. Bu durum elbette ki olumlu ancak hemşireler, imamlar ve polislerle eşit seviyeye geldiklerini belirtmeleri haklı bir durumdur.

Gelir Uzmanlarının çalışma şartları ve nitelikleri göz önüne alındığında, birçok merkez teşkilatındaki meslektaşlarından daha zor koşullarda görev yaptıkları anlaşılmaktadır. Bu durum değerlendirildiğinde, eşitlenmekten ziyade mali haklarının iyileştirilmesi daha makul olacaktır.

Gelir Uzmanlarının, Maliye Uzmanları gibi merkez teşkilatında görev yapma imkanlarının sağlanması da zor görünmektedir. Hem personel sayısının fazlalığı hem de alınma kriterleri dikkate alındığında, bu olasılığın düşük olduğunu belirtmek gerekir. Bu ifadelerimin bazı okuyucuları üzebileceğini biliyorum. Ancak insanların gerçek dışı umutlar beslemelerine neden olmak istemiyorum.

Üniversite idari personeli, nakil sorunlarını çözmeyi bekliyor

Bir takipçimiz şu şekilde ifade etti: “45 yıllık bir sorun olan üniversite memurlarının tayin problemi acilen çözülmeli. Aile bütünlüğü sağlanmamaktadır.”

7. Dönem Toplu Sözleşme metninde bu konuyla ilgili olarak bir mutabakat sağlanmıştı. Bu kapsamda, devlet yükseköğretim kurumlarındaki aynı unvanlı memurların karşılıklı nakil işlemlerinin kolaylaştırılması mevcut sözleşmeye eklenmiştir.

Ancak gelinen noktada somut bir ilerleme sağlanamadığı görülmektedir. Kolaylıkla çözülebilecek bir meselede somut gelişme olmaması kabul edilebilir bir durum değildir. Oluşturulacak düzenleme, Cumhurbaşkanı kararı ile üniversiteler arasındaki geçişlerde açık atama izni verilerek basit ve etkili bir şekilde gerçekleştirilebilir. Bu süreç ise YÖK koordinesinde yürütülmelidir. Sorunun sahipsiz kalması, belki de yaşanan gecikmelere neden olmaktadır. Ayrıca, becayiş işlemleri tek bir kurum içindeki çalışanlar için yapılacağından, bu terimin dikkatli bir şekilde kullanılması gerektiğini belirtmek isterim.

“`

Related Posts

İstanbul’da acil kamulaştırma kararı! Doğalgaz boru hattı yapılacak

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), İstanbul Silivri’de doğalgaz boru hattı inşa etmek için araziye acele kamulaştırma yoluyla el koyma kararı aldı. Karar, arazi sahibiyle yaşanan fiyat anlaşmazlığı sonrası mahkeme kararıyla hayata geçirildi …

Piyasaların gözü Merkez Bankası’nda… Faiz kararı ne olacak… İşte tüm tahminler

Piyasalar bugün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz kararını takip ediyor. Anketlerde 250 baz puanlık indirim beklentisi öne çıkarken, kimi uzmanlardan sürpriz tahminler de geldi. İndirim döngüsünün ise süreceği öngörüldü.

Sarsılmaz, IDEF 2025’te Yerli Silah Sistemlerini Tanıttı

Sarsılmaz, IDEF 2025’te 300’den fazla yerli ürün ve yeni geliştirdiği silah sistemlerini sergiledi.

2 milyon emekli çalışmak zorundayken, iktidar nutuk atıyor

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Türkiye’de emeklilerin ekonomik durumlarına ilişkin “Bu ülkede 2 milyon 139 bin emekli geçinebilmek için yeniden çalışıyor. Son iki yılda bu sayı 1 milyon 219 bin kişi arttı. Şubat 2023’ten Nisan 2025’e emekli çalışan sayısı tam yüzde 132 artmış durumda. İktidar hâlâ çıkıp başarı hikâyesi anlatıyor” ifadelerini kullandı.

Yerli ağır makineli tüfek (RDS127-HMG), IDEF 2025’te görücüye çıktı

Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu IDEF 2025, Milli Savunma Bakanlığının ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının desteğiyle, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının (TSKGV) yönetim ve sorumluluğunda …

Asya borsaları karışık seyrediyor (22 Temmuz 2025)

Küresel piyasalarda, özellikle ABD’de açıklanan şirket bilançolarının beklentilerden iyi gelmesinin olumlu etkileri görülürken, ABD’nin çeşitli ülkelerle karşılıklılık esaslı tarifelerinin yürürlüğe gireceği 1 Ağustos tarihine yaklaşılması endişelere …