Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) ile Fast Company iş birliğinde “Perakende Buluşması-Ne Oldu Ne Olacak?” etkinliği sektör temsilcilerinin katılımıyla düzenlendi. Dünya gazetesinin haberine göre, perakende ticarette yeni hedefler, 2024 yılı beklentileri ve gelecek vizyonunun anlatıldığı etkinlikte markaların üst düzey temsilcileri, 2023 yılının zorlu geçtiğini, ancak 2024 yılından umutlu olduklarını ve değişen tüketici talebinin olduğu alanlara yatırım yapmaya ve istihdam sağlamaya devam edeceklerinin altını çizdi.
BMD Başkanı Sinan Öncel, an itibarıyla 510 üye markalarının olduğunu, derneğe katılımların artmaya devam ettiğini söyledi. Geçen yıl üyelerinin yüzde 37’si adet satışlarının düştüğünü, yüzde 63’ünün ise arttığını beyan ettiğini dile getiren Öncel, “Yine üyelerimizden aldığımız rakamlar doğrultusunda yüzde 80 gibi bir ortalamayla ciro artışı var. Bu artışta enflasyonun etkisi yadsınamaz” dedi.
Etkinlik kapsamında düzenlenen bir oturumda soruları yanıtlayan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker, 2024 yılı beklentilerine ilişkin, “2023 yılı çok şükür iyi geçti. 2024 zorlu bir yıl olacak. Beklentimizi düşük tutuyoruz. Ancak iyimserim” dedi. Perakendede işin kalbinin karlı satış olduğuna işaret eden Ülker, genç perakendecilere, “Şayet karlı satamıyorsanız o işi bırakmalısınız” önerisinde bulundu.
“GODİVA’YA 4 MİLYAR DOLAR TEKLİF GELDİ SATMADIK”
Servetle parayı karıştırmamak gerektiğini, ikisinin farklı olduğunu da dile getiren Ülker, “Biz 3,5 milyar dolara McVities almıştık. Bugünkü değeri bana göre 6 milyar dolar ediyor. Çünkü işler büyüdü geliştik, daha karlı bir hale geldi. Godiva’ya geçen yıl teklif geldi, 4 milyar dolar.
Ancak gençlere sordum Ali’ye, Yahya’ya ‘bu bizim ana işimiz niye satıyoruz’ dediler” açıklamasında bulundu. Fenerbahçe sponsorluğuna ne kadar bütçe ayırdığına ilişkin bir başka soru üzerine ise Murat Ülker, “Fenerbahçe ile geçmişim 40 yıldan fazla. Bunun karşılığını da görüyorum, hem Türk halkı olarak, hem markalar olarak.
Ama bu bir aşk meselesi” ifadelerini kullandı. Perakende sektöründeki faaliyetlerinden de bahçeden Murat Ülker, “Amcam yıllar önce arabaya malları koyup her sene, ‘malları yeni yapıyoruz’ diye bütün Anadolu’yu gezer sipariş alırdı. Yani 4P dediğimiz product (ürün), price (fiyat), place (yer) ve promotion (promosyon) bizim günlük işimiz” açıklamasında bulundu.
“NAKİTİN KRAL OLDUĞUNU UNUTMAYALIM”
Genç nesillerde çalışma şeklinin de değiştiğine işaret eden Murat Ülker, “Sabah erken kalk, çok yol al mesela.. Öyle bir şey yok. Gece yatmadan e-maillerini bitir yat, belki daha iyi.
Bazı insanlar şu saate kalkarım, şu saate yatırım. Ben programa bakarım, nasılsa ona göre hareket ederim, akşam da uykum gelince yatarım” diye konuştu. “Sosyal medyada olmasak güncellenmemiş oluruz. Sosyal medyanın cazip tarafı bedava” diyen Ülker, şu ifadeleri kullandı: “Diğer yönden işlerin daha verimli hale gelmesini sağlıyor. Ben satıcı değilim muhasebeciyim ama satış da vazgeçilmez bir şey. Satışta muvaffak olmak şart.
Bizde satıcılar fabrikaya gidip bakarlar. Perakende de bence en büyük problem vazgeçilebilir olduğumuzu unutmamamız lazım. Marka da olsa lokasyon da olsa premium da olsa vazgeçilebilirsiniz bunu unutmayalım. Nakitin kral olduğunu unutmayalım. Nakitinize dikkat edin. En önemlisi hayatımızın sonunda elde ettiğimiz itibar bütün bunlardan üstün. Bunları unutmazsak, bunları ihmal etmezsek iyi olur.”
“GLOBALDE 10 MİLYAR DOLAR HEDEFLİYORUZ”
Trendyol Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Erdem İnan ise bu yıl iki büyük trendin yükselerek süreceğini tahmin ettiklerini belirterek, “Sınır ötesi e-ticaret noktasında 10 sene öncesine dönüp baktığımızda bugün bir ülkeden bir ülkeye ürünü daha hızlı ve daha ucuza geçirebiliyoruz. Lojistik altyapımız gelişti ve ilerledi. Bu da sınır ötesi e-ticaretin çok hızlı bir şekilde büyümesine sebep oldu” şeklinde konuştu.
Türkiye’de e-ihracatın katlanarak büyüyeceğine tahmin ettiklerinin altını çizen İnan, “Çünkü 508 bin satıcı var e-ticarette kayıtlı biz bunların 350 bin tanesiyle aktif bir şekilde çalışıyoruz ve Türkiye’den iyi bir üretim kabiliyetimizin olduğunu düşünüyoruz. Maliyetine kalitesine baktığımızda dünya ile rekabet edebileceğimize inanıyoruz” dedi. Erdem, 2026 yılına ilişkin global hedeflerinin 10 milyar dolar olduğunu vurguladı.
“KOVİD-19’UN DÜNYANIN AYARINI BOZDU”
Boyner Grup Üst Yöneticisi (CEO) ve Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner de Kovid-19’un dünyanın ayarını bozduğunu, devletlerin piyasalara daha çok girdiğini söyledi.
Salgın sürecinde problemlerin çözülmesine yönelik hayata geçirilen uygulamalardan bahseden Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Herkes bir şey denedi. Türkiye’nin güzel tarafı biz yılmıyoruz. Dolayısıyla 2024’te sektör içinde kabus senaryoları yok. 2024’de biraz daha olumluyuz. Her şeyden vazgeçebiliriz, müşteriden vazgeçemeyiz.
Dolayısıyla müşteriye vadeli vermek lazım. Kredi kartı olmayan müşteriye Hopi ile kartsız taksitle hizmet sunuyoruz. Türkiye’de 20 milyonun üzerinde kartsız insan var. Kredi kartı dolu çok insan var. Dolayısıyla biz müşterimize tutunmak zorundayız.” Turizm konusuna da değinen Boyner, İstanbul’da olası deprem senaryoları korkularının turizmi etkilediğini belirterek, “Gelmeyebilecek olanlar gelmedi.
2024’de, geçen yıldan daha iyimseriz. 2024’de, 2023’e göre trafiğimizi çok arttırmadık bütçelerimizde, ancak ne yaptık? Kişi başı 4 ürün satıyorsak, 4,2 ürün satalım dedik. Beş satıyorsak, 5.5 ürün satalım dedik. Müşteri mağazada 30 dakika ürün geçirmesi için olmadık güzellikler yapıyoruz. İnternette daha uzun kalacak işler yapıyoruz” diye konuştu.
“ÇALIŞANLARIMIZA 2 BİN KİŞİ DAHA KATACAĞIZ”
Teknolojinin önemine vurgu yapan Cem Boyner, “Boyner Grup olarak mağazacılığa yaptığımız yatırımın 3 yada 4 katını şuanda teknolojiye yapıyoruz. Müşteri ile aramızda yıkılmayan bir köprü kurduk. Biz 2024’te bütün enerjimizi müşterimize vereceğiz” diye konuştu.
İstihdam konusuna da değinen Boyner, “Çalışanlarımıza 2 bin kişi daha katacağımızı düşünüyoruz” dedi. Dünyada ve Türkiye’deki enflasyonist ortama işaret eden Boyner, artan maliyetlere dikkat çekerek, “Biz onun ne kadarını göğsümüzde yumuşatacağız, bunu tüketiciye yansıtmayacağız biraz bunu yönetiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“ZORLUKLARIN İÇİNDEKİ FIRSATLARI OKUYORUZ”
Vakko CEO’su Jaklin Güner, zorlukları değil, zorlukların içindeki fırsatları konuşmanın önemli olduğunun altını çizdi. Yatırımlarına devam ettiklerini açıklayan Güner, “2023 yılında onca belirsizliğe rağmen, pandemi sonrasında yaklaşık 1 milyar TL yatırım yaptık. Hem içinde bulunduğumuz alana, hem de servis kalitesini en üste çıkarmak için yatırım yapmaya devam ediyoruz. 2023 yılı evet zorlu bir yıldı, ancak bizim grup olarak fırsatları okuduğumuz bir yıldı. 2024 yılında da bu fırsatları okumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
patronlardunyasi.com